Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Tıp Fakültesi

Tıp Fakültesi

14 Mart Tıp Bayramı


Değerli meslektaşlarım ve kıymetli öğrencilerimiz…
Bugünü sizlerle her yıl olduğu gibi bir bayram havasında kutlamayı, aramıza yeni katılan arkadaşlarımıza ömürleri boyunca üzerlerinden çıkartmayacakları beyaz önlüklerini giydirmeyi çok isterdik. Ancak yaşadığımız deprem felaketi sonrası içinde bulunduğumuz yas günlerinde bu şekilde bir anmanın daha uygun olacağını düşündük.
Bugünün mesleğimiz için önemi son derece büyüktür. 14 Mart 1827 tarihinde ülkemizdeki ilk tıp okulu olan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane açılmıştır. 14 Mart’ı özel bir tarih haline getiren olaylardan biri de karanlık işgal yıllarında tıbbiye okul binasının işgal kuvvetlerinin karargâhı yapılmak istenmesine karşı tıbbiye öğrencilerinin verdiği cevap olmuştur.
14 Mart 1919 tarihinde hocalarının önderliğinde işgal kuvvetlerinin şaşkın bakışları altında tıbbiye binasının girişine dev bir Türk bayrağı asmışlar ve okulun açılış yıldönümünde hem bu günü kutlamışlar, hem de milli mücadelenin işaret fişeğini yakmışlardır. Türk Milletinin emperyalizme, köleliğe ve sömürüye dur diyeceği tıp öğrencilerinin astığı bağımsızlık sembolü bayrağımızla anlaşılmıştır.
Ülkemiz, 6 Şubat tarihinde büyük bir deprem felaketi ile sarsılmıştır. Tıp mesleğinin tüm mensupları hocalarıyla, asistanlarıyla ve tüm sağlık çalışanlarıyla her zaman olduğu gibi yardıma ilk koşanların başında yer almıştır. Depremde 94 doktor ve yaklaşık 45 bin vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
Daha 3 yıl önce Covid-19 pandemisinden kaynaklı yüzlerce sağlık çalışanını, 150’nin üzerinde meslektaşımızı kaybetmenin acısı dinmeden yine başka bir felaketle karşı karşıya olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. O yüzden bu yıl 14 Mart Tıp Bayramını kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımız için bir anma günü olarak belirledik.
Ülkemiz ya da insanlık hangi zorlukla, hangi felaketle karşılaşırsa karşılaşsın ihtiyaç olan her zaman ve her yerde meslektaşlarımız orada hazır olacaklardır. Nasıl 1. Dünya Savaşı’nda Tifüs salgınını önlemek için 100’ün üzerinde kayıp verdiysek, nasıl 1915 Çanakkale Savaşı’nda İstanbul Tıp Fakültesi’nin öğrencileri o yıl hiç mezun vermeden şehit olmuşlarsa, nasıl pandemide insanlar korkudan evlerinden dışarı dahi çıkamazken hasta muayene etmek, onları iyileştirmek için nöbetten nöbete koşan, işinin başından bir an bile ayrılmadan hayatlarını ortaya koyan doktorlarımız varsa; bugün de ihtiyaç olan her yerde asistanıyla, öğrencisiyle, hocasıyla tüm doktorlarımız fedakârca görev yapmak için hazırdır.
Bu ruhun heyecanını hiç kaybetmeyeceği, dekanlığımıza daha depremin ilk günü afet bölgelerinde görev almak için 100’ün üzerinde gönüllü doktorumuzun başvurmasıyla bir kez daha anlaşılmıştır.
Bu vesileyle, son dönemde pandemi, doğal afetler ve diğer sebeplerle kaybettiğimiz tüm sağlık çalışanlarını rahmetle ve saygıyla anıyor; bu şerefli mesleğin mensubu olmaktan gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Allah, bir daha yaşatmasın…
İyi bilinmelidir ki biz doktorlar insanımıza yardım için her zaman ve her şartta hazırız. “Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kendini emanet etmek istediği hekimler burada, deprem bölgesinde, ihtiyaç olan her yerdedir.
Bu duygu ve düşüncelerimle afetlerin, şiddetin, salgınların olmadığı daha güzel günlerde 14 Mart Tıp Bayramını kutlamak ümidiyle, sizlere saygı ve sevgilerimi sunarım.
 
Adü Tıp Fakültesi Dekan V.
Prof. Dr. Ayhan AKÖZ
 
Video linki için tıklayınız.

20230314080150-S9C1UNKETOY70PDEPPPP-000091008166613609584395.jpg